“Nişanlılık döneminde kötü huylarını fark edemedin mi? Hiç mi kendini belli etmedi?”
Genellikle aldığım cevap şu oldu:
“Kendini belli ediyordu ama evlenince düzelir diye düşündüm.”
Bu malesef çok büyük bir yanılgı. Evlilik yolculuğunun belki en tatlı vetiresi diyebileceğimiz bir zaman diliminde bile acı tat veren biri, ciddi anlamda sorunludur. “Kim, ne der?” tarzı kaygılar gütmeksizin yol yakınken dönülmesi elzemdir. Aksi halde maddi manevi çok daha büyük bilançolarla karşı karşıya kalınacaktır; örnekleri mevcuttur. Bunun belki istisnaları da yaşanmıştır; ancak mağduriyetleri çok daha fazladır.
“Yolcu gözüyle at, bekar gözüyle avrat alınmaz.”
Çünkü bu süreçte oldukça yoğunlaşan duygular bazı şeylerin görülmesine mani olduğu gibi, görülenleri de basite indirger hatta yok sayar. Lakin evlenip de etrafı saran pembe bulutlar çekilince o görmediğimiz/görmezden geldiğimiz pürüzler diken gibi batmaya başlar. Bu sebeple aşk evliliği vb. safsatalara kanıp büyüklerin tecrübelerini yabana atmamak gerekir.
Zira bekar gözün göremeyeceği çok mühim detaylar vardır.