Evliliğin de çay gibi demini alması gereken bir süreye ihtiyacı vardır.
Evlendikten 6 ay/1-2 sene sonra baş gösteren takışmalara aldanarak “bu hep böyle gitmez” tavrına bürünmeden pürüzleri zamana yayarak törpülemeye çalışmak gerekir. Ayrı dünyalara ait iki insanın aynı evde anne-baba ve kardeşlerinden çok çok daha yakın bir ilişki içinde yaşamaya başlaması fevkalade büyük bir değişimdir. Dolayısıyla da bu iki farklı karakterin etkileşimleri bir takım reaksiyonlar doğuracaktır. Hemen “niye böyle şeyler oluyor, yanlış bir seçim mi yaptık?” moduna girmek doğru değildir.
İnsan kusurlarıyla birlikte insandır ve hiç bir insan kusurdan münezzeh değildir. Bu sebeple bazı kusurları, istenmeyen huyları gidermek mümkün değilse de zamana yayarak minimize etmek, en azından sizi yaralayıcı sivriliklerini törpülemek mümkündür.
Bu noktada evlilik işini 18-24 yaş arasında halletmenin önemine dikkat çekmek istiyorum. Çünkü bu yaşlarda kişilik tam olarak kemikleşmemiştir, uyuma daha elverişlidir; ancak 30’lara doğru gittikçe artık karakter kemikleşir, belli bir kişilik oluşur ve kendisinden asla ödün vermek istemeyen iki ferdin uyumu çok çok zor hale gelmiş olur. Nasıl ki iki cisim yumuşakken birbirlerine sürtündükçe köşeler, sivrilikler ovalleşir ama sert cisimler sürtündükçe kırılır veya kıvılcım çıkarır; işte insan da böyledir, yaş ilerledikçe sertleşir ve eşiyle uyum sağlaması zor hale gelir.
Burada muhtemel bir itiraza da cevap vermek istiyorum. “Bekar insan kaç yaşına gelirse gelsin evlilik hususunda olgunlaşamaz; sadece kartlaşır. İnsanı olgunlaştıran evli olmanın sorumluluğu ve sırtına yüklediği yüktür.” Bazı klişeleri istisna edersek her evlilik kendi içinde yeni bir tecrübedir, çünkü her insan ayrı bir âlemdir. Bu sebeple her çift kendi sorunlarını tespit edip, yüzleşip, onları mümkün olduğunca gidereceği veya asgari düzeye indireceği ya da en azından birlikte yaşanabilir bir forma sokacağı bu süreci tabii karşılamalı, titizlikle ve sabırla yönetmelidir. Ta ki evlilik demini alsın…
Hasılı; günümüzde artık evlilik racon kesilecek bir mahal değildir. Evet, ilkelerimiz, bazı kırmızı çizgilerimiz olacak, rollerimizi birbirine karıştırmayacağız; ancak evliliğin kuru kabadayılığı ve hanımağalığı kaldıracak bir yapı olmadığını da bileceğiz. Uhulet ve suhuletle bu hayat yolculuğunu birlikte sürdürmeye gayret edeceğiz…
Mesut Özbilir
22 Ocak 2023/Twitter